admin

Şu ana kadar kimseye anlatmaya cesaret edemediğim bir anımı “ayaksever” erkeklerle paylaşak istiyorum. Evet.. Yanlış duymadınız, erkeklerle dedim. Çünkü ben 20 yaşında, esmer, uzunboylu, fiziği düzgün ve sütun gibi bacakları olan bir genç kızım.. Türkiyeye iki yıl önce döndüm. Daha önce Almanyanın Hamburg şehrinde oturuyordum. Okul tatil olduğu zamanlarda özel bir çocuk yuvasında babys-titer olarak çalışıyordum. Orada ilk kez işe başladığımda iki kızla tanıştım. İkisi de Almandı. Birinin adı Helen diğerinin ise Olgaydı. Yabancılık çekmemem için bana yardımcı oldular. Aileler, sabahtan çocuklarını bırakıp akşam almaya geliyorlardı. Küçüklerle oynamak, onlara yemek yedirmek ve uyutmak çok güzeldi. Fakat iki tanesi vardı ki, çok yaramazlardı. Biri 6, diğeri ise 8 yaşında olan çocuk Olgayı çok seviyordu ve hiç kucağından inmiyordu.Helen bana “Şimdi bir oyun oynayacağız” dedi ve onları dikkatle izlememi istedi. Ben de oturup onları izlemeye başladım. Küçükleri nasıl uyutacaklarını merak ediyordum. Çünkü çok huysuzdular. Önce çocukları yere yatırdılar ve gıdıklamaya başladılar. Sanki küçükler ne olacağını anlamış gibi bacaklarını iki yana açmışlardı. Helen Ellerini küçüğün karnında gezdiriyordu. Daha sonra kasıklara doğru inmeye başladı. Bundan zevk alıyormuş gibi gülüyorlardı.
Sonra Helen beni yanına çağırdı, gidip oturdum. 8 yaşında olanı benim yanıma oturttu. Diğerini ise kendi ayak ucuna yerleştirdi. Küçüklerin gülerek ayaklarımıza sarılıyorlardı… Tatlı gülüşleri ve yüzlerindeki tebessüm çok hoşuma gitmişti. Bir süre sonra ayaklarımıza sarılıp uyuya kaldılar. Olga bu iki küçüğün bundan hoşlandıklarını bildiği için zaman zaman onları böyle uyuttuklarını söyledi. Sonra da bana, birçok erkeğin ayaksever olduğunu ve bu tutkunun küçük yaşlardan başladığını anlattı. Bu konu, nedense çok hoşuma gitmişti.. Türkiyeye geldiğimde, İstanbulun Şişli semtine taşındık. Komşumuzun 19 yaşında İlhan adında bir oğlu vardı. Birgün onlara gitmiştim. Annesi ve babası akşam yemeğine gitmişti. Beni de oğulları yanlız kalmasın diye çağırmışlardı. Odasına girdiğimde, yatağın üzerinde bir takım dergiler gördüm ve okumaya başladım.
Okuduğum sayfada, ayaklarla ilgili bir yazı vardı. Derginin birini İlhana verdim ve okumasını istedim. Okurken ne kadar tahrik olduğu belli oluyordu. Sonra bana ayaksever olduğunu ve dergilerde kadın ayaklarına baktığını anlatırken, bacaklarıma ve ayaklarıma baktığını farkettim. Bacak bacak üstüne atarak dikkatini ayağıma çekmek için tahrik edici bir biçimde sallamaya koyuldum. İlhan iyice tahrik olmuştu. Elleri ile önünü kapattığını görünce, onu daha fazla utandırmak istemedim, kalktım. Zaten o sırada annesiyle babası da gelmişti. Bana, oğullarını yanlız bırakmadığım için teşekkür ettiler. Bende her zaman gelebileceğimi söyleyerek ayrıldım evlerinden..
Ertesi hafta, yine gelmemi rica ettiler. Üzerimde kırmızı dar bir kazak, siyah mini bir etek, ten rengi çorap ve ayakkabı vardı. Onu tahrik etmek hoşuma gittiğinden ve ayaklarımdan hoşlandığını bildiğimden, “Neden onu memnun etmeyeyim?” diye düşündüm.. Ben de erkek olsaydım, aynı şeyi isterdim. Saat 20de annesi ve babası çıktı. Bizde bir pizza söyledik. Yemekten sonra kanapeye oturduk ve sohbet etmeye başladık. Bacaklarımın çok güzel olduğunu, ayaklarımı avuçlarının arasına almak istediğini söyledi. Ben de bacaklarımı kucağına koydum. Ne kadar memnun olduğu yüzündeki ifadeden belliydi. Ayaklarımı avuçluyor ve karnına bastırıyordu. Ve öpmeye başladı, çok gıdıklanıyordum.. Yarım saat geçtikten sonra yoruldu ve ayak ucuma yattı. O an, Almanyada ki yuva aklıma geldi, İlhanın ayaklarını okşamaya başladım. Elini ayağımın üzerine koydu ve mastürbasyon yapmaya başladı. Bir yandan ayağımın ne kadar yumuşak olduğunu söylüyor, bir yandan da hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. “Birazdan boşalacağım” dedi ve elini ayağımdan çekip benim devam etmemi istedi. Ben de istediğini aynen yaptım ve giderek hızlandım. Öbür ayağımı alıp yüzünde gezdirmeye başladı. Birkaç saniye sonra da şiddetli bir şekilde boşaldı, inleyerek uyuya kaldı..Şimdi, arasıra onlara gidiyorum ve aynı şeyi tekrarlıyoruz. Kadın olmama rağmen, ayakse-verliğin nasıl birşey olduğunu ve erkeklerin kadınlar tarafından ayakla nasıl tahrik edilmek istediklerini iyi biliyorum. Keşke ben de erkek olsaydım da bu zevki bana tattırsalardı.