admin

Merhaba ben Burak, 24 yaşındayım ve Eskişehir***146;de Osmangazi Üniversitesinde öğrenciyim. Belki de ilk kurulduğu dönemden beri bu sitenin sıkı takipçilerinden biriyim denilebilir. Fakat bugüne kadar ne bir hikayeye yorum yaptım ne de kendime ait bir hikayeyi gönderdim. Düşündükçe başımdan geçen bazı olayları sexhikayeleri.net okuyucularıyla paylaşmanın güzel olabileceğini fikri ağır bastı. Biliyorum ki burada okumak istedikleriniz yukarda yazdıklarım değil. Öyleyse sizleri daha fazla üzmeden hikayeme geçeyim.

Sabahları otobüslerin ne kadar kalabalık olduğunu söylemeye gerek bile yok (özellikle de söz konusu otobüs kampüse giden bir otobüs ise). Haliyle birçok otobüs durmadan geçer, duranlara ise maksimum 3-5 kişi binebilir. Okulun ilk günü okula gitmek için durağa gittim, sonunda bir otobüse binmeyi becerebildim. Orta kapıdan binmeyi becerebilen yegane şanslı insandım.

Fakat şansımın otobüse binebilmek değil otobüste olacaklar olduğunu sonradan anladım. Güç bela bindiğim otobüste iki kanatlı orta kapının tam ortasındaki demire tutunmuş kapının merdivende gidiyordum, önümde iki üç delikanlı sohbet ediyorlardı.

Birkaç dakika sonra demiri tuttuğum elim üzerinde bir ağırlık hissettim, neredeyse canımı yakıyordu. Ani bir refleksle kafamı çevirdiğimde o güne kadar gördüğüm en güzel kalçalarla tanıştım, elimin acısına biraz daha katlanmayı göze alarak başımı hafifçe kaldırdım ve dalgalı ve gölge yaptırılmış uzun saçlarla karşılaştım.

Maalesef yüzünü göremiyor fakat çok merak ediyordum. İlk önce seslendim bana baktığında elimi işaret edecek ve biraz çekilmesini isteyecektim fakat otobüsün sesi içerdeki kalabalık falan derken duyuramadım sesimi. Birşeyler bulmalıydım ama ne? En sonunda altta kalan elimi biraz oynatınca anladı ki demire değil elime yaslanıyor. Hemen bana döndü, bu arada elim kurtulmuştu tabii. ***147;çok özür dilerim,

inanın farketmedim umarım bir sorun yoktur***148; dedi.. dedi ama ben onun bu söylediklerini yarım yamalak anladım çünkü hayatımda gördüğüm ve muhtemelen bir daha göremeyeceğim en güzel varlık duruyordu. Bir sorun olmadığını söylediğimde tekrar özür dileyerek geri döndü ve sadece sesini duyabildiğim, yüzünü göremediğim bir kız arkadaşıyla sohbete devam etti.

Ne kadar salak olduğumu düşündüm bir an neden birşeyler daha söylememiştim ya da en iyisi hiç sesimi çıkarmadan okula kadar o kalçaların keyfini çıkarmamıştım! Ben bunları düşünürken arkadaşıyla gülüşmelerini duydum, hiç üzerime alınmamıştım taa ki arkadaşı kafasını aralardan uzatıp bana bakana kadar, ben bir an arkadaşıyla gözgöze geldim

zaten o da iki saniye sonra geri çekildi tekrar onu göremez oldum. aslında benim gözüm sanki hipnotize olmuşçasına tek bir şey görüyordu o da güzelin kalçalarıydı, rüya gibiydi. Beni bu rüyadan uyandıransa omzumu sarsan bir teyze oldu, durağa gelmeden kapının üzerinde butona basmamı rica etti.

Herneyse teyzeye yol vermek için otobüsten indim fakat geri binerken indiğim yere değil demirin diğer tarafına geçtim. kız artık önümdeydi ben ilk basamakta o da ikincisindeydi fakat boylarımız eşit gibi duruyordu sanırım ondan 20cm falan uzundum. Artık bişeyler yapmalıydım çünkü benim canavar rahat durmamaya başlamıştı. Öne doğru çok ufak bir hamle yaptım ve bir bütün gibi olduk

fakat bu tam olarak benim istediğim şey değildi çünkü bir bütün gibi olmamıza rağmen canavarı tam yerine oturtamamıştım. Ani bir harekette yapmak istemiyordum çünkü ters bir şey söylemesi durumunda otobüste çıkacak rezalet beni utançtan öldürürdü. Küçük dokunuşlar yapmaya karar verdim ve elimi baldırına dedğdirdim baktım ses yok devam etmeye karar verdim bir süre sonra elim kalçası ve dizi arasında gidip gelmeye başladı.
Artık bu durumu onun da hissetmemesi imkansızdı.

Kafasını çevirdiğini farkettim. O an beynimden aşağı kaynar sular döküldü sanki ama tam bana döndüğünde yüzündeki tebessümü gördüm ve derin bir oh çektim. Evet bunu o da istiyordu bundan daha güzel ne olabilirdi.. sonra elimle pantolonunu tutup kendime doğru çektim hafifçe evet tahminim doğruydu işareti almıştı ve bana doğru geliyordu artık bütün ağırlığını ben taşıyordum tamamen arkaya bırakmıştı kendisini.

Benim canavarda yerini bulmuştu sonunda. Bundan sonrası tamamen bana kalıyordu. Otobüsün her çukura düşüşünde, her viraj dönüşünde yükleniyordum. Harika bir duyguydu ama ben artık bu gitgellere dayanamaz hale gelmiştim, her an patlayabilirdim ve bu o durumda pek de hoş olmazdı. Artık geri çekilme zamanı gelmişti. Geri çekildiğimde tekrar bana baktı ve yüzündeki tebessüm yerini hüzne bırakmıştı.

Anladım ki bu ona yetmemişti. Elimi yavaş yavaş kimselere göstermemeye çalışarak kalçasına getirdim ve hafif aralık bacakarasına soktum bunu hissettiğinde bacaklarını biraz daha araladı ve elinde klasörü önüne tuttu böylece benim elim de ön taraftan görünemeyecekti.

Artık parmaklarımı kullanma zamanıydı ama maalesef sadce pantolon üzerinden ona dokunabilirdim. Parmaklarımı sürtmeye başladım elimin gidebildiği kadar gidiyor sonra geri çekiyordum, hafifçe vajinasının dudaklarını sıkıp bırakıyor bazen de gıdıklar gibi bir tek işaret parmağımla oynuyordum. Bu böyle epeyce sürdü ve sonunda bir anlık titrediğini hissettim, sanırım istediği olmuştu.

Ama benim durum hiç iyi değildi en yakın ihtimalle okulda tuvalette masturbasyon ile rahatlayacaktım. Fakat o halinden çok memnundu belki de o an etek giymediği için kendine küfrediyordu ama ince bir kumaş pantolon giymesi de onun için az da olsa bir şanstı. İşte bütün bu yazdıklarım 15-20 dakika arasında gerçekleşti ve bitti.

Otobüs okula geldi indim önden ama ağır hareket ediyorum belki de yanıma gelir umuduyla baktım gelen giden yok döndüm arkamı bakındım sağa sola yok yok yok. Onu bir daha görmenin ne kadar zor olacağını düşünerek üzüldüm ve fakülteye gittim. Doğru tuvalete gittim ve başladım bizim canavarı yoklamaya zaten hazırdı durumu ve bir dakika içinde boşaldım ama ne boşalma bu yaşıma geldim

bu kadar büyük bir boşalmayı ilk kez yaşadım sanki işer gibiydim. Geçen seneden alttan derslerim vardı ve onları alacaktım bir alt sınıfın dersine girmem gerekiyordu ama malum ben masturbasyonla meşgulken hoca derse girmişti müsaade isteyerek arkalarda boş bir yere oturdum ve kafamı eğdim ve az önce yaşadıklarımı düşünüyordum.

Birden önüme ikiye katlanmış bir kağıt kondu anlamadım ne olduğunu ve açtım. ***147;çok teşekkür ederim***148; yazıyordu. Ben bütün sınıfı ***147;bu not nerden geldi***148; diye gözlerimle tararken hemen önümdeki sırada az önceki dünyalar güzeli ve arkadaşını gördüm. Nasıl oldu da ben onu farketmemiştim ama bunun suçlusu oydu o kadar büyülenmiştim ki gözümün önünde sadece kalçaları ve burnumda parmaklarımı kullanırken hissettiğim saçlarının kokusu vardı.

Bir an bana bakmış ve sonra dönmüştü. Notunun altına hemen kendiminki ekledim ondan aldığım cesaretle ***147;ben de teşekkür emek isterdim yazdım ve onun tararfına bıraktım. Yanındaki arkadaşı görmesin istiyordum ve sanırım o da öyle olsun istiyordu ki okuyum defterinin arasına bıraktı. Birkaç dakika sonra aynı kağıdın altına eklenmiş bir not daha geldi ***147;bu yaşadığım en güzel günlerden biri, ne zaman nerde istersen.***148; ve o not bizim için bir başlangıç oldu.. Bu ilk hikayem seri halinde devam edecek, okuyan herkese teşekkürler. Ulaşmak isteyenler için: [email protected]önderen: burakburda